SENDİKAMIZDAN HABERLER
SOYKIRIM; ABD’nin Hem Uzmanlık Alanı Hem de En Büyük Yalanıdır
25 Nisan 2021, Pazar
Soykırım; ABD açısından, kuruluşundan bu güne kendi ülkesinde ve dünyanın bir çok bölgesinde icra etmekten kaçınmadığı uzmanlık alanıdır. Aksine, bizim inancımız ve ondan neşet eden insana dair bakışımız; “Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş, bir insanı yaşatan bütün insanlığı yaşatmış gibidir” anlayışını esas alır.
ABD, Ermeni Diasporası ile Türkiye düşmanı diğer çevrelerin bir anlamda “kutsal mesaj günü” olarak gördükleri 24 Nisan’da bu yıl, kendisinden talep edilen “büyük yalanı”, başkanları Biden’ın dilinden deklare etti.
Memur-Sen Konfederasyonu ve Ulaştırma Memur-Sen olarak konuya; ABD’nin binlerce kilometre uzakta bir coğrafyada ve bir asrı aşan bir geçmişte 1915 yılında yaşananlara dair ilgisinin hukuken dayanaksız, bilgisinin ilmen yetersiz olduğu perspektifiyle bakıyoruz.
Uzun yıllardır süregelen “bu yıl hangi ifadeyi kullanacak?”, “-sözde- soykırım ifadesini kullanacak mı?”, “ Radikal Ermenilerin beklentileri ve talepleri ne kadar karşılanacak?” soru ve sorgularıyla hem algı hem de ilgi yöneten ABD’nin bu yıl 24 Nisan’da –uzunca zamandır tercih ettiği- “büyük acı” ibaresi yerine “büyük yalan” tercihi kapsamında “soykırım” ifadesini kullanmasını; bilimsel, siyasi, diplomatik açıdan kabul etmiyor ve kayda değer bulmuyoruz.
Tarihin kademeli olarak tahrifini esas alan bir anlayışla hareket etmekten kaçınmayan bir stratejinin benimsendiğini ispatlayan “büyük acı” ve “soykırım” ifadeleri arasındaki tercih gelgitinin bu yıl “soykırım yalanı”yla tamamlanması; Türkiye merkezli jeo-politikte yaşanan değişimlere ve gelişmelere karşı cevap ver(eme)me durumunun da yansımasıdır.
Soykırım; ABD açısından kuruluşundan bugüne kendi ülkesinde ve dünyanın birçok bölgesinde icra etmekten imtina etmediği uzmanlık alanıdır. Soykırım yoluyla işgale, sömürü yoluyla kaynakları ele geçirmeye dair emperyalist politikalarla hareket eden ABD; Vietnam’da, Afganistan’da, Filistin’de, Irak’ta doğrudan ve dünyanın birçok ülkesinde vekâlet verdikleri eliyle kan dökmüş ve can almıştır.
Ülke coğrafyasının yerleşik yerlilerine yönelik kapsamlı soykırım, siyahî vatandaşlarının insan onuruna yönelik saldırılar ve kültürel soykırım da dâhil olmak üzere kuruluş sermayesi “soykırım” olan ABD’nin de Başkanının da 1915’e dair konuşma hakkı yoktur.
Türkiye’nin “ortak tarih komisyonu kurulması” teklifine destek vermeye yanaşmayan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 1915 olaylarına dair değerlendirmesini bilinçli şekilde ıskalayan, kendi ülkesinin tarihçilerinin konuyla ilgili söylemlerine kulak tıkayan devletin de o devletin Başkanının da söylediği sözün, kullandığı kavramın anlamı ve geçerliliği yoktur. Daha da ötesi gerçekle temas etmekten özenle kaçınan ABD’nin ve yöneticilerinin bizim ve milletimizin nezdinde itibarı dün de bugün de yoktur.
İnancımızın, medeniyetimizin, kadim değerlerimizin hayat bulduğu Anadolu’da “biz” kapsamındaki hiçbir devlet; kesin ve tartışmasız olarak “soykırım” fiilinin faili, iştirakçisi ve azmettiricisi olmadı ve bundan sonrada olmayacak. Çünkü bizim inancımız ve ondan neşet eden insana dair bakışımız; “bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş, bir insanı yaşatan bütün insanlığı yaşatmış gibidir” anlayışını esas alır.
ABD’nin ve özellikle de Başkanının Ermeni Diasporası'nın gönlüne/gözüne girme hedefiyle tarihe dair büyük yalan ve diplomatik zemine yönelik kapsamlı hezeyan üretme çabasını; anlamsız, ahlaksız ve akılsız bir tavır olarak görüyoruz. Biden'ın açıklamasını; ABD'nin güvenilmezliğinin tesciline, müttefik sıfatının tenkisine gerekçe sayıyoruz. Devletimizin ve hükümetimizin konuyla ilgili ABD'ye karşı tutumunu destekliyor, 1915 olaylarına yönelik duruşunu ve konumunu doğru buluyoruz.
ABD ve Başkanı şunu unutmamalıdır ki; İnancımız, medeniyetimiz ve tarihteki hiç bir devletimiz yalanla dahi “soykırımla” ilişkilendirilemez. ABD ve Başkanı, tarih konusunda akreditasyon kurumu ya da öznesi değildir. Hepsinden önemlisi Türkiye’de eski Türkiye değildir.
Türkiye’nin yetkili emek örgütü ve yetkin sivil toplum örgütü Memur-Sen Konfederasyonu ve Ulaştırma Memur-Sen olarak; Türkiye’nin yönünü değiştirmeye, gücünü eksiltmeye, bölgede ve yerkürede yürüttüğü insani faaliyetleri engellemeye dönük her tür girişime karşı nasıl mücadele etmişsek bu konuda da hem fiili hem de fikri zeminde milletimizin hukukunu, ecdadımızın onurunu, medeniyetimizin ve tarihimizin ahkâmını korumakta da aynı şekilde kararlı, öncü ve paydaş olacağız.
SENDİKAMIZDAN HABERLER
-
DHMİ’ye "Hava Trafik Kontrolörleri Aşırı Yorgunluk Risk Yönetimi Genelgesi" hakkında resmi yazı ilettik.
01 Nisan 2024, Pazartesi -
Genel Başkanımız Dr. Kenan Çalışkan’ın “Koruyucu Giyim Malzemesi” ile ilgili açıklaması, basında geniş yer buldu.
22 Mart 2024, Cuma -
2 Milyondan Fazla Memuru Mağdur Eden CHP Protesto Edildi
08 Mart 2024, Cuma -
Genel Başkan Çalışkan, TCDD’de Kadınlar Günü Kutlaması’na katılım sağladı.
08 Mart 2024, Cuma -
105 No’lu Genel Emir ile İlgili Görüşlerimiz İletildi
21 Şubat 2024, Çarşamba -
Ulaştırma Memur-Sen Van İl Temsilciği’ne Murat Özbey atandı.
20 Şubat 2024, Salı -
Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Sayın Dr. Kenan Çalışkan, DHMİ Genel Müdürü Sayın Hüseyin Keskin’i ziyaret etti.
13 Şubat 2024, Salı -
Genel Başkan Çalışkan; Bingöl, Van, Bitlis, Muş ve Şanlıurfa’da ziyaretlerde bulundu
09 Şubat 2024, Cuma -
Tüm kurumlardan “Promosyon Güncellenmesi” talep edildi.
05 Şubat 2024, Pazartesi -
Genel Başkanımız Sn. Kenan Çalışkan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sn. Abdulkadir Uraloğlu’nu ziyaret etti.
02 Şubat 2024, Cuma -
Genel Başkan Çalışkan, Gaziantep, Mardin ve Şırnak’ta ziyaretlerde bulundu
22 Aralık 2023, Cuma -
Bu Toplantı Farklıydı !!
08 Aralık 2023, Cuma -
Ulaştırma Memur-Sen’den görkemli kadın buluşması
08 Aralık 2023, Cuma -
TCDD ve TCDD Taşımacılık A.Ş. 2023/2 KİK toplantıları yapıldı
06 Aralık 2023, Çarşamba -
GSM şirketleri ile “Ulaştırma Çalışanı Tarifesi” anlaşması yapılmasını Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan talep ettik
04 Aralık 2023, Pazartesi