Sözlerin en güzeli Allah’ın kelamı/selamıdır. Selamünaleyküm! Kıymetli kardeşlerim, an itibariyle kaleme aldığım bu satırlar aracılığıyla sizleri sevgi, saygı ve muhabbet ile selamlıyorum… Yaklaşık iki aydan bu yana teşkilat ziyaretlerimiz aralıksız sürüyor. Yıllar önce “hizmetinize ve hürmetinize talibiz” diyerek çıktığımız bu hizmet yolculuğumuz hamdolsun ki! Kesintisiz devam ediyor/edecek… Bizler, biliyoruz ki! Sivil toplum örgütleri, genel merkez/teşkilat bağlarının koptukları gün geçmişteki benzer örneklerde olduğu gibi tarihteki yerini almaya ve yok olmaya mahkumdurlar.

O yüzdendir ki!

Sivil toplum kelimesi ve bilincinin içini dolduracak en büyük kelimeler “istişare ve teşkilat” kelimeleridir. Bu iki kavram sivil toplumun olmazsa olmazıdır.

Dedik ya! Uzun zamandır yollardayız.

Bu ziyaretlerin ilkini Karadeniz bölgesi ulaştırma işyerlerine gerçekleştirdik.

İlk durağımız Kastamonu;

Kastamonu Havalimanı çalışanları şahsımı ve yol arkadaşlarımı her zaman olduğu gibi sıcak ilgi, bol muhabbet ve nazik ev sahipliği ile karşıladılar.

Burada gerçekleştirdiğimiz teşkilat toplantısı ve istişaremiz de gayet verimli ve olumlu geçti.

Toplantıda söz alan her kardeşimiz öncelikle havacılık tazminatından dem vurarak;

Uzun yıllardır çözülemeyen bu sorunun sendikamızca çözüldüğünü belirtmiş,

Sendikamızın bu başarısını da her ne kadar ki biz yaptık! Diyerek;

Sahiplenmeye çalışan bazı aklı eksiklerin de farkında olduklarını,

Ancak bunlara da kimsenin inanıp itibar etmediğini, kazanımlarımızın tüm çalışanlar tarafından takdir edildiğini beyan etmişlerdir.

İnsanın emek vererek kazandığı ve insanların hayrına/faydasına sunduğu bir kazanım mutluluk vermez mi? Elbette verir!

 

Kastamonu’dan sonra SİNOP’TAYIZ;

Sinop’a uzun zamandır uğrama fırsatımız olmamıştı.

Yenilenen/yeniden yapılan havalimanını da ilk kez görmüş olduk.

Havalimanı diğer birçok limana göre küçük, fakat kullanım ve il/konum açısından bakıldığında muhteşem bir proje olmuş.

Havalimanını ilk kez gören biri ülkemizin havacılıkta/ulaşımda geldiği nokta ile gurur duyar. Emek verenlerden rabbim razı olsun.

Sinop Havalimanı çalışanı kardeşlerimizle çalışma hayatı gündemi üzerine istişarelerde bulunarak toplu sözleşme kazanımlarımız hakkında bilgilendirmelerde bulunduk.

Tekraren yola revan olduk ve SAMSUN’A vardık;

Samsun Demiryollarındaki mahzun ve sessiz bekleyiş sürüyor.

Samsun Kalın Hattındaki alt yapı çalışmalarında mutlu sona yaklaşıldığını birkaç ay içinde bu hattın eski muhteşem günlerine döneceğini öğrenince ziyadesiyle mutlu olduk.

Hat kesimi ile ilgili olarak TCDD Genel Müdürü ve UDHB Müsteşar yardımcısının ve AB Heyetinin samsun kalın hattı modernizasyon projesi ve çalışmaları ile ilgili Tokatta düzenlenen toplantıya da katılma fırsatı bulduk. Bu toplantıda izlediğimiz görseller ve sunumlar ile de Demiryolcu kimliğimiz ile de bir kez daha gurur duyduk.

Allah devletimize zeval vermesin!

Samsun Demiryolları ziyaretimiz sonrası Samsun Havalimanında da tadilat ve tamirat çalışmalarının bitmiş, havalimanının tam kapasite ile Samsuna ve ülkemize hizmet vermesine de hem şahit hem de memnun olduk…

Samsun Havalimanında gerçekleştirdiğimiz istişare ve bilgilendirme toplantısında havalimanı çalışanlarımızdan gelen sorulardan bir tanesi o güne ve sonraki günlerde gerçekleştireceğimiz havalimanı ziyaretlerimiz öncesinde gündeme damga vurdu.

Dedi ki bu kardeşimiz;

Havacılık tazminatını aldık teşekkür ederiz.

Ancak, ilaveten bir tazminat ödemesi daha olacakmış ve bu para bizlerle birlikte çalışan bir kesime belirli bir unvan grubuna verilecekmiş doğrumu?

Ve hatta 1 Nisanda da ödenecek diyorlar bu da doğru mu?

Dedi ve sordu.

Bu soru karşısında cevabımız;

Arkadaşlar, böylesi bir ödeme var ise genel yetkili sendika olarak bunun muhatabı da biz olmak zorundayız.

Yetkili sendika olarak tüm görüşmeleri yapar sonuçlandırır ve sizlere sunarız.

Ancak şu an bu konu ile ilgili ortada dönen dedikodu boyutundan öte bir şey yok dedikodu boyutu geçer de gerçek manada görüşülmesi gereken bir durum hasıl olursa;

Tüm çalışanların sendikası olarak,

“Bir kesime değil! Her kesime olmak şartı ile”

Görüşmeleri gerçekleştirir ülkemize gelen ve bizim her platformda milli servet olarak ta nitelendirdiğimiz bu paranın en akılcı bir şekilde dağılımını sağlarız dedik.

Demesine de,

Bu soru bugün dahil her yerde halen tarafımıza yöneltilmeye devam ediliyor.

Ayrıca sosyal medyadan tarafımıza ve sendikamıza yazılanlar da cabası,

Örnek verecek olursak;

Para ödenirse ne yapacaksınız?

Yetkili sendikasınız ve halen neden susuyorsunuz cevap vermiyorsunuz?

Bir takım hadsiz ve hukuksuzları da yaz(a)mıyorum…

(Bu arada 1 Nisan da geldi geçti para halen ortada yok)

Ancak bir havalimanında keşke 1 Nisan da bu para gelse de sizler kazansanız, ülkemiz kazansa bizim söylediğimiz de gerçek çıkmasa bile dedik…

Samsundan sonra ORDU’DAYIZ;

Ülkemizin Deniz üzerine yapımını gerçekleştirdiği ve iki ilimize hizmet veren Ordu Giresun Havalimanını ziyaret ettik.

Havalimanı çalışanları bizi KARADENİZ insanının sıcaklığı ve muhabbeti ile karşıladılar

Ordu ve Giresun’da gerçekleştirdiğimiz istişare toplantılarımız da verimli ve güzeldi.

Havalimanında her şeyin yerli yerinde olduğunu sistemsel bazda havalimanında işleyişin önceki ziyaretlerimize oranla daha da düzenli olduğunu ve havalimanı çalışanlarının da moral/motivasyonlarının yüksek olduğunu gördük.

Yeniden yola revan olduk

“Bize her yer Trabzon”

TRABZON’DAYIZ;

Trabzon Havalimanında çalışan kardeşlerimizle verimli toplantıları Karadeniz’in o güzel çayı eşliğinde gerçekleştirdik.

Trabzon Havalimanına iniş sırasında pistten çıkan “Zeynep” isimli uçağın iniş ve pistten çıkışını ve sonrasında DHMİ çalışanlarının dünyada eşi benzeri olmayan bir uçak/yolcu kurtarma çalışmalarını canlı ve olayı yaşayan kardeşlerimizden dinledik ve öncelikle ülkemiz ve sonrasında kurumumuz adına gurur duyduk.

Olay öncesi ve sonrasında emek veren kardeşler, siz teşekkürün en büyüğünü hak ediyorsunuz TEŞEKKÜRLER…

Trabzon kendi kültürü ve geleneklerini yaşamaktan ve yaşatmaktan geri kalmayan farklı ve güzel bir ilimiz.

Bu arada “Bize her yer Trabzon” cümlesine de müthiş sempati duyuyorum. İnsanın doğduğu/doyduğu/yaşadığı toprakların ayrıcalığını hissetmesi güzel bir duygu, umuyorum ki!

Yazımı okuyan her kardeşim kendi topraklarının ayrıcalığını da ayrıca hissediyordur.

Yani, bu işin bencesi de;

Genel(im) de “Bana Her yer TÜRKİYE”

Özel(im) de “Bana her yer İSKENDERUN”

Trabzon da “Bize her yer TRABZON”

Trabzon’dan çıktık yola, sekiz saatlik bir yolculuk sonucunda Amasya’da verdik mola;

Amasya TCDD Gar’a Demiryolcu kardeşleri/ağabeyleri ziyarete geldik.

Samsunda söylediğimiz gibi burada da Demiryolcu kardeşlerimiz Samsun Kalın Hattının acilen hizmete açılmasını bekliyor ve o eski günlerde olduğu gibi Demiryolunun bölge halkına hizmet vermesini özlemle bekliyorlar. İzlenimlerime göre Demiryolcular boş durmayı sevmediklerinden acilen eski günlerine ve İŞ’li günlerine kavuşmak özlemi içerisindeler.

Her zaman söylerim Demiryolcu çayı güzeldir diye,

(Bu arada ben de güzel çay demleme konusunda iddialıyım Çay demleme konusunda hiçbir şekilde mütevazi olmam) Güzel çay eşliğinde Demiryolcu/Trenci sohbeti ile Amasya Gar çalışanı kardeşlerimizle kazanımlarımız ve kazanmamız beklenen maddeler üzere istişarelerde bulunduk.

Burada özellikle Temel ücret grupları, fazla mesai ücreti, gece zammı gibi konulardaki teşekkürleri kabul ettik ve helal/hayırlı olsun dedik.

Ancak Demiryolcu kardeşler dahil hizmet kolumuz çalışanlarının tümü her gittiğimiz yerde “ek ödemeler ile aile/çocuk yardımı emekliliğe yansısın, üniversite mezunları 3600 ek gösterge alsın, emeklilik ikramiye ve maaşları daha da iyileştirilsin” talebinde olduklarını bizlere iletirler…

Amasya’dan sonra Ege’ye

“Gönlüm Ege’de kaldı” cümlesinin kurulduğu o güzel topraklar(ımız)a gittik.

Afyonkarahisar, Uşak, Denizli, Muğla, Milas ve Dalaman olmak üzere bir dizi ziyaretler gerçekleştirdik.

Uşak Havalimanına vardığımızda her zaman istişarelerde bulunduğumuz toplantı salonunda Havalimanı çalışanı kardeşlerimizle bir araya geldik ve daha önceki toplantılarımızda vermiş olduğumuz sözleri gerçekleştirmenin haklı gururu ile çalışma hayatı gündemi üzerine verimli bir istişare toplantısı gerçekleştirdik.

Uşak Demiryollarında demiryolcu kardeşlerimize misafir olduk. Demiryollarını ve çalışanların sorunlarını konuştuk Uşak ile ilgili bize iletilen sorunları not alıp ilgili mercilere iletmeye söz vererek oradan ayrıldık.

Uşaklı kardeşlerimizin nazik ev sahipliğine teşekkür ederiz.

Denizli Havalimanı ve Demiryolları da aynı nezaket ve zarafetle bizleri karşıladı.

Güzel dostluklarımızın ve kardeşliklerimizin olduğu Denizli’de Havalimanı çalışanı ve Demiryolcu kardeşlerimizle toplantılar gerçekleştirdik

Türkiye’nin Gözbebeği Milas ve Dalaman ilçelerine yani Muğla’ya vardık.

5 Mart ARFF gününü kutlamak bu yıl da bu Havalimanlarımızda nasip oldu. Tüm camia adına kardeşlerimize kazasız belasız bir iş hayatı diledik ve diliyoruz.

8 Mart kadınlar gününü de Dalaman Havalimanında kutladık ne tesadüftür bilemiyorum ancak geçen yılda bu gün Dalamanda imişiz bu duruma tesadüfte olsa sevindik ve şu cümleyi de kurmadan geçmedik;

“Güçlü kadın, güçlü teşkilat”

Emeklerinize sağlık ve sendikamız, sizlerle daha da güçlü,

“iyi ki varsınız” dedik…

Bu havalimanlarımızdaki toplantılarımıza katılım ve ilgi de ayrıca muhteşem olup emek veren kardeşlerime teşekkür ediyorum.

Ardından Antalya Havalimanı, Ulaştırma Bölge Müdürlüğü ve Antalya Liman Başkanlığı çalışanları ile bir araya gelerek istişarelerde bulunduk.

9-10-11 Mart 2018 tarihlerinde Antalya’da 9. Genişletilmiş il ve işyeri temsilcileri toplantımızı ve son yıllarda düzenlediğimiz en muhteşem teşkilat buluşmamızı Memur Sen Genel Başkanımız Sayın Ali Yalçın’ın katılımı ile gerçekleştirdik.

Bu toplantımız “Dosta güven, Düşmana da zeytin dalı uzattığımız” bir toplantı oldu.

Çünkü sivil toplum bilincinde kardeşlik hukuku her daim öndedir.

Düşmanlık hukuku diye bir kavram da yoktur.

Böyle güzel cümlelerin ardından;

Tüm ulaştırma çalışanlarının buluşma noktası ve adresi ULAŞTIRMA MEMUR SEN dir.

Hizmet kolumuzda bazı boş boğaz sözde sendikacıların, bakın konjonktür gereği bizimle birleştik demesine de kulak asmayın!

Bir olmanın birleşmenin tek çatısı vardır o da ULAŞTIRMA MEMUR SEN dir.

Çatımızın altında her daim söylediğimiz gibi

“Dinimize küfretmeyen ve Vatanımıza ihanet etmeyen”

Her kardeşimizi ULAŞTIRMA MEMUR SEN çatısı altında yer almaya davet ediyoruz.

Diyebiliriz…

Antalya Başkanlar kurulumuz sonrası dedik ya durmak bize yakışmaz diye Atatürk Havalimanı ziyaretlerimizi gerçekleştirip ver elini Trakya bölgesi;

Trakya’dayız;

Ülkemizin her yeri ayrı bir güzel ayrı bir kültür Trakya’da bu güzel memleket parçalarından,

Genel anlamda bakılınca Trakya’da yaşayan kardeşlerimizin huzur/mutluluk ve de sakinlikleri takdire şayan…

Trakya deyince huzur ve mutluluk akla gelmiyor değil

Trakya’da

Nasılsınız dediğiniz anda “aynı be ya” demeleri bile ayrı bir güzel…

Trakya’da üç gün gezdik ve ziyaretlerde bulunduk

İlk durağımız, kadim ve her yanı tarih kokan Edirne oldu.

Edirne ve Kapıkule de çalışan demiryolcu kardeşlerimizle istişarelerde bulunarak sendikamızı ve kazanımlarımızı anlattık.

Bu arada Mart ayı sonu olması ve baharın gelmesine rağmen Kapıkule’de Kar yağışına şahit olarak Balkanların soğuk hava dalgasının yurda giriş yaptığına da bizzat şahit olduk.

Edirne, Tekirdağ, Çorlu, Halkalı, Çerkezköy’de düzenlediğimiz istişare toplantılarımıza katılım sağlayan kardeşlerimize teşekkür ederim.

Bu ziyaretlerimiz esnasında bizlere eşlik eden kardeşlerimize ayrıca teşekkür ederim her yer her şey çok güzeldi…

Edirne’den ayrılırken kardeşlerimize Allah’ın izniyle;

“Edirne’den Kars’a, Jüpiter’den Mars’a her yerdeyiz” diyerek veda ettik…

Böylece, Avrupa yakasından Anadolu yakasına giriş yapmış olduk.

İstanbul Anadolu yakasında bir günümüzü asrın projesi Marmaray ziyaretine ayırdık ve gördük ki!

Deniz altından iki kıtayı birleştiren,

Hakikaten sözde değil özde bir proje olan;

Asrın projesi Marmaray ve burada demiryolcu kardeşlerimizin verdikleri hizmetin ne kadar takdire şayan olduğunu sayfalarca anlatsak ve yazsak bitmez.

İlk kez Marmaray Tüp tünel ve sistemlerini yakinen inceleme ve görme fırsatımız oldu görünce de bol bol “Allah devletimize zeval vermesin” cümlesini de söyledik.

Marmaray hattı boyunca istasyonları ve çalışan kardeşlerimizi ziyaret ederek istişarelerde bulunduk. Sirkeci, Yenikapı, Üsküdar, Ayrılıkçeşmesi, Kazlıçeşme tüm istasyonlar ve çalışanları mükemmel ve kusursuz hizmet veriyor.

Bu arada Sirkeci istasyonunda Türkiye’mizin en uzun yürüyen merdivenini de görünce tüm bu güzelliklerin üzerine “sen ne(en) güzelsin MARMARAY” diye tweet atmayı da ihmal etmedik.

TCDD 1. Bölge Müdürlüğü, Haydarpaşa Liman Müdürlüğü, Tuzla Liman Başkanlığı, Kocaeli’nde ulaştırmacı kardeşlerimizle bir araya geldik. Verimli istişareler gerçekleştirdik.

29 Mart tarihinde yapılan 2018 yılının ilk Kamu personeli Danışma Kurulu toplantısına katılım sağlamak üzere Ankara’ya geldik..

Gerçekleştirilen toplantıda hizmet kolumuz çalışanları için Toplu sözleşmede talep ettiğimiz ancak kazanım olarak mutabakat altına alınmayan maddelerin sunumunu ve talebimizi yineledik.

Toplantı biter bitmez;

Sendikacıya durmak yakışmaz!

Bindik rabbimin nimetlerinden bir olan Uçağa Nisan 1 günü vardık Muş’a;

Muş ovasının güzelliği gibi, Muş’lu kardeşlerimiz sıcak ve samimi bir şekilde bizleri karşıladılar teşekkür ediyorum..

Muş’a bahar gelmiş, önceki ziyaretlerimde de dikkat etmiştim huzurlu bir ilimiz olan Muş’un huzuru ve güzelliğini biraz daha artmış gördüm. Muş’ta yaşayan kardeşlerim ve ülkem adına da ziyadesiyle mutlu oldum.

Bitlis/Tatvan/Van

Burada en belirgin özellik Van Gölü ancak bu sefer karar verdim ki Van gölü değil Van Denizi demek daha doğru olur. Uçsuz bucaksız ve dalgalı bir deniz…

Bitlis/Tatvan/Van işyerlerinde hizmet veren kardeşlerimizi ziyaret ederek gerçekleştirdiğimiz toplantılarımıza ilgi ve katılım üst seviyedeydi.

Bu illerden sonra;

Hatırlanmak ve hatırlamak güzel bir duygu! Diyerek…

Hakkâri/Yüksekova’ya doğru yola çıktık ;

Sabah çok erken yola revan olduk Yüksekova Havalimanına doğru.

Yol üzerinde Başkale Jandarma Tabur komutanlığını bir vesile ile ziyaret ederek sabah kahvaltısında kahraman askerlerimizin/Mehmetçiklerimizin misafiri olduk.

Tabur/Bölük komutanlarımızı da ayrıca ziyaret ederek kahraman ordumuzun sınır ötesi ve sınır içi olmak üzere gösterdikleri kahramanlıklarına ve yaptıkları bu görevin zorluklarına rağmen “ ölürsek cennet bizim kalırsak vatan bizim” diyen Mehmetçiklerimize ayrıca teşekkür edip minnettarlığımızı sunduk.

Askerlerimizin şu cümlesini de yazmadan geçemeyeceğim;

Bizler vatanımızın birlik ve bütünlüğü için bu bölgede görev yapıyoruz. Ancak şu da bilinmeli ki!

Bu işin para olarak karşılığı yok!

Bu bir sevda işi bu bir gönül işi ondandır ki!

Vatanımıza canımız feda…

Bu güzel ve anlamlı cümleler sonrası duygu yükü ile oradan ayrıldık.

Yarabbi ülkemiz için gözünü kırpmadan şehadet şerbeti içen şehitlerimize rahmet eyle gazilerimize de sağlık nasip eyle.

Vatanımıza birlik milletimize de kardeşlik nasip eyle…

Yüksekova Havalimanına vardık;

Havalimanı çalışanlarını moral ve motivasyon olarak yüksek gördük.

Yüksekova’ya bölge halkının ve çevre illerin kullandığı güzel bir havalimanı yapılmış gerçekleştirdiğimiz toplantı esnasında genç bir itfaiyeci kardeşime burada görev yapmak nasıl bir duygu ve ARFF memuru olarak yaptığın görev ile ilgili ne hissediyorsun diye bir soru yönelttim;
Başkanım, bayrağımızın dalgalandığı her yerde görev yaparım bundan gurur duyuyorum.

ARFF memuru olmaktan da ayrıca gurur duyuyorum “Gökteki huzuru yerdeki güvencesiyiz” biz olmazsak uçak inmez. Önemli bir görevimiz var deyince;

Seni tebrik ediyorum ve yürekten kutluyorum kardeşim rabbim senin gibi düşünen tüm kardeşlerimizden razı olsun dedim.

Hakkâri Yüksekova ziyaretlerimizin ardından Şırnak, Siirt, Batman, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman’da hizmet kolumuza bağlı işyerlerini ziyaret ederek bilgilendirme toplantıları düzenledik. Ancak özellikle bu bölgelerde Devletin sıcak yüzünün ve merhametli dokunuşlarının hayata geçtiğini görmek bizi fazlasıyla memnun etti.

Düşünün ki! Daha birkaç zaman önce terör ve kaos ile anılan bu illerimizde yaşayan kardeşlerimiz an itibariyle huzura bürünmüş, şehirler devletin sihirli dokunuşlarıyla yeniden hayat bulmuş…

Bu bölgeyi gezip te devletin şefkatli ve sıcak kollarının her noktaya ve insanımıza ulaştığını görüpte mutlu olmamak elde değil.

Ayrıca, kırk yıldır bu bölgede yaşanan terör hadiselerinin son bulduğu ve bölge halkının daha bir huzur ile yaşayacakları günleri de hem devletimiz hem de milletimiz adına rabbimizden dilemek ve bol bol dua etmekten de kendimizi alıkoymadık/koymayacağız da...!

Gökteki huzurun RAYLARDAKİ güvencesi DEMİRYOLCU kardeşlerim

Gökteki huzurun YERDEKİ güvencesi HAVACI kardeşlerim

Gökteki huzurun KARAYOLLARINDAKİ güvencesi KARA ULAŞTIRMACI kardeşlerim

Gökteki huzurun DENİZLERDEKİ güvencesi DENİZCİ kardeşlerim;

Sizleri saygı ve muhabbet ile selamlıyorum…

 

Hoşça ve dostça kalın

Allaha emanet olun s.a

 

                                                                                             Can CANKESEN

                                                                                                Genel Başkan